12 Ara 2015

SAN FRANCISCO, CA -I-


California Dreaming...
California'yı görmek hayalimdi. Orayı görmeden dönemezdim. Kalan 1 haftalık tatil iznimi burada geçirmeliydim. Güneş ile haftalarca plan yaptık, San Francisco-Los Angeles ve San Diego'dan oluşan güzel bir gezi programı oluşturduk. Bunda Güneş’in kaldığı ailenin yardımı yadsınamaz. Heather (anne) Chicago’da ünlü zincir otellerden birinde halkla ilişkilerden sorumluydu. San Francisco’da 3 gün sürecek bir toplantısı vardı ve bize bir teklifte bulundu. Beraber gidip aynı yerde kalacaktık; her şeyi o ayarlayacaktı; ancak bebek de olacaktı ve Heather toplantıdayken birkaç saat bizimle kalabilir miydi?! Başta nasıl olur diye çok düşündük ama Heather’ın rahatlığı, bebeğin uysallığı ve Güneş'e alışmış olması nedeniyle tamam dedik. İyi ki de kabul etmişiz; yoksa Pasifik’in kıyısında, San Francisco Bay Bridge manzaralı o güzel odada nasıl kalabilirdik! :)
San Francisco Bay Bridge/odadan bakış
Ah San Francisco, o kadar güzel ve yaşanılası bir şehir ki çok sevdim çok. Bir sahil şehri havası var; palmiyelerle sıralanmış caddeleri, yoldan geçen tramvaylar, Golden Gate köprüsü, dik yokuşlu sokakları, viktoryan evleri.. Full House’u izleyen bir çocuk olarak ilk anda vurulduğum şehir SF :)

San Francisco bir yarımada üzerine kurulmuş. Şehrin üstüne aniden çöken sisiyle meşhur; bu yüzden “fog city”olarak biliniyor. Ilıman bir iklime sahip. Batının finans ve kültür merkezi. Çok farklı kültürlerden insanların yaşadığı barışçıl bir yer olarak biliniyor. Aynı zamanda farklı yaşam tarzlarının da en rahat yaşandığı yer. Raylı sistem çok gelişmiş olduğundan “cable car” denilen tarihi tramvaylar pek çok noktada kullanılıyor. Çok şirinler, ben o kadar sevdim ki her yere onunla gitmek istedim.

cable car
California Street adında çok güzel bir caddesi var. Yokuşun başından aşağıya doğru baktığınızda nefis bir manzara görüyorsunuz. Tramvayların geçtiği bu caddenin sonunda köprünün (SF Bay Bridge) bir kısmını görebilirsiniz.


California Street

New York'ta bahsettiğim o iki katlı, kırmızı gezi otobüslerinden burada da var ve şehir turu yapmak isteyenler için güzel bir seçenek. (City Sightseeing Bus) 

bu gezi otobüsleri çok sevimli:)
Biz de rehber eşliğinde bu sevimli otobüsle bir gezi turuna katıldık. Üstü açık olan ikinci kattan şehri izlemek çok keyifli. Filmlerden gördüğümüz o dik yokuşlu sokaklar ve viktoryan tarzı evler gerçekten çok güzel. Rehberimiz ünlülerin evlerini gösterdi. Bunlar arasında ortaokul yıllarımın favori yazarı Danielle Steel’in de evi vardı. 



-Golden Gate Bridge
Köprüler en sevdiğim yapılardır. Bir kıyıdan diğerine uzanması hep görkemli gelmiştir bana. Golden Gate’i görünce heyecanlanmam bu sevgimden:) Dünyanın en dizayn köprülerinden biri; rengi, tasarımı orijinal. Deniz ve gökyüzünden ayrılıp sahildeki doğayla uyumlu olması için tasarımcının bu rengi seçtiği biliniyor. Bir diğer neden de aniden çöken sis yüzünden köprünün bu çarpıcı renk ile fark edilebilmesi.  


uzaktan Golden Gate Bridge
Golden Gate Bridge
etkileyici..
Otobüsümüzün üst katından boğaz manzarasının tadına vardım. Köprüyü her açıdan görmek harika. Üstünden geçerken henüz sis yoktu. Karşıya geçer geçmez köprünün ayağında fotoğraf molası verildi. Bu defa bütün şehri karşı kıyıdan gördük. Dönüşte ise sis çökmüştü. Oysa sadece 15-20 dakika geçmişti, hava açık ve güneşliydi. Meşhur SF sisi böyleydi demek! Köprüden sislerin arasında geçerken bir masal ülkesinde gibi hissettim kendimi..

karşı kıyıdan..
sislerin arasında..
köprüden şehre bakış..
-Palace of Fine Arts Theatre (Güzel Sanatlar Sarayı)
Antik bir havası olan bu sarayın kubbesi, mimarisi, bahçesi, havuzu da ayrı güzel. Saatlerce oturup doğanın ve manzaranın tadına varabilirsiniz. Kuşlar ve ördeklerle huzurlu bir yer. Tarihte sanat eserlerine ev sahipliği yapıyormuş. Şimdi ise turistler için cazip yerlerden biri olmasının yanı sıra düğün fotoğrafları için de en çok tercih edilen yer olma özelliği taşıyor.





-Union Square
Şehrin merkezi konumunda bir meydan. Güzel restoranlar ve şık mağazaların bulunduğu canlı bir yer. İki tane kocaman kalp karşılıyor sizi.. Onları görünce aklıma Tony Bennett'in "I left my heart in San Francisco" şarkısı geliyor :)



-Fisherman’s Wharf 

San Francisco’nun en turistik ve popüler yerlerinden biri de bu rıhtım. Balıkçıların haliyle deniz ürünlerinin bol olduğu bir yer. 

Buradaki Pier 39’da iskeleden denizaslanlarını görebilirsiniz. Alcatraz’ı ise tam karşınızda bulacaksınız.

Alcatraz
deniz aslanları dinlenmede :)
Cadde üzerinde küçük bir balmumu müzesi de var. Önünden geçerken birkaç örneğini görüp girmeye değer bulmadığımız yerlerden. 

Peet’s Coffee’den bahsetmeden geçmek istemem. California bölgesinde yaygın coffee shop zinciri. O zamanlar Chicago’da hiç rastlamadım, son yıllarda açılmış sanırım. O kahvenin tadı hala damağımda.. 

Transamerica Pyramid adlı gökdelen de yine bu iskeleden güzel gözüküyor.

Pier 39
-Chinatown
ABD’nin en eski Çin mahallesi burada bulunuyor. Aynı zamanda Asyalı nüfusun en yoğun olduğu yer San Francisco. Küçük Çin lokantaları, dükkanlar, parklar göreceğiniz otantik eski bir bölge. 


Chinatown
San Francisco’da dolu dolu geçen 3 günün ardından Heather Chicago’ya dönerken biz Los Angeles’a uçtuk. SF’yi kuşbakışı izlerken bir başka zamanda yeniden gelmeyi dileyip şehre veda ettim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder